10 Haziran 2023 Cumartesi

KAYAÇLAR

KAYAÇLAR

Çeşitli minerallerin ve (veya) organik materyallerin bir araya gelerek katılaşması veya kristalleşmesi sonucu oluşan sert ve yoğun yapıya sahip oluşumlardır. Kayaçlar yer kabuğu ve manto tabakasında bulunur. Farklı koşullara altında oluşmakla birlikte yeryüzündeki tüm kayaçların asıl kaynağı mantodur. 
Kayaçlar yapısal özellikleri ve oluşum şekillerine göre çeşitli sınıflara ayrılırlar.

Kayaç döngüsü
Kayaç Döngüsü
İngilizce rock cycle denilen kayaç döngüsü kayaçların birbirine dönüşme süreçlerini ifade eder.



PÜSKÜRÜK KAYAÇLAR


   Bunlar yerkabuğu altındaki kayaçların yeryüzünde veya yeryüzüne yakın bir derinlikte soğumaları sonucu meydana gelirler. Volkanik kayaçlar yeryüzündeki tüm kayaçların aslında ana maddeleridir. Diğer kayaçlar bu kayaçların taşınıp birikmesi ile veya başkalaşmaları ile oluşurlar. Yani kayaç oluşum döngüsü içerisinde birinci sırada yer alırlar. Soğudukları derinliğe göre iç ve dış püskürük olmak üzere iki gruba ayrılırlar.



 İÇ PÜSKÜRÜK KAYAÇLAR

Bu kayaçlar magmanın yeryüzüne yakın bir derinlikte yer alan çatlaklara, kırık (fay) hatlarına, taşküre içindeki boşluklara girip soğuması sonucu oluşurlar.  Bu tip kayaçlara en güzel örnek granit’tir.  Siyenit, Diyorit, Gabro diğer iç püskürük kayaçlardır. 
İç püskürük kayaçlar yerin derinliklerinde soğudukları için yavaş yavaş soğurlar bu da bu kayaçların daha iri kristalli olmalarına neden olur.

İç püskürük kayaçların özellikleri şunlardır:

  • Mineraller: İç püskürük kayaçlar, genellikle feldispat, piroksen, amfibol ve kuvars gibi mineraller içerirler. Bu mineraller, kayaçların rengini ve dokusunu belirlerler.
  • Kristal boyutu: İç püskürük kayaçların kristalleri, magmanın soğuma hızına bağlı olarak değişebilir. Hızlı soğuyan magma, daha küçük kristaller oluştururken, yavaş soğuyan magma daha büyük kristaller oluşturur 
  • Yoğunluk: İç püskürük kayaçlar, yüksek yoğunluklu oldukları için genellikle ağırdırlar.
  • Kristal yapısı: İç püskürük kayaçlar, kristal yapısı nedeniyle genellikle çıplak gözle tanınabilirler. Örneğin, granit tipik olarak büyük feldispat kristalleri içerir ve bu nedenle görsel olarak tanınması kolaydır.

Granit
Granit
Doğada pek çok çeşidi bulunan granit özellikle inşaat sektöründe yoğun olarak kullanılır. İçinde Feldspat- Mika ve Kuars mineralleri bulunan granit içinde yer alan bu minerallerin yoğunluklarına bağlı olarak farklı isimler alır. Yollarda dolgu malzemesi olarak tercih edilse de yıllık yağış miktarının yüksek olduğunu alanlarda içeriğinde bulunan feldspat suyla reaksiyona girerek kil mineraline dönüşür. Bu durum granitin kolay ayrışmasına (altere olmasına)ve arena dediğimiz kuma dönüşmesine neden olur. Nemli iklim bölgelerinde dolgu malzemesi olarak tercih edilmesi yol göçmeleri gibi çeşitli sorunlara neden olabilmektedir. 





İç Püskürük Kayaçlar




 DIŞ PÜSKÜRÜK KAYAÇLAR

Bu kayaçlar magmanın yer yüzüne çıkıp hava ya da suyla temas dip soğumasıyla meydana gelirler. Hızlı soğudukları için kayacı oluşturan mineraller çoğu zaman belirgin bir kristal oluşturamazlar. Bazalt, andezit, trakit, sünger taşı, obsidien bu grupta yer alan kayaçlardır. 


Dış püskürük kayaçların özellikleri şunlardır:

  • Renkleri: Renkleri genellikle açık renkli veya siyah olabilir. Bu renk farkı, içerdiği minerallerin cinsinden kaynaklanır.
  • Taneli yapıları: Bu kayaçlar, genellikle büyük taneli yapıya sahiptirler. Bunun nedeni, volkanik lavın yüzeye ulaştığında hızla soğuması ve kristalleşmesidir.
  • Gözenekli yapıları: Püskürük kayaçlar, içlerindeki gazların sıkışması nedeniyle gözenekli bir yapıya sahip olabilirler. Bu gözenekler genellikle büyük boyutlardadır.
  • Ağırlıkları: Püskürük kayaçlar, diğer kayaçlara göre daha hafiftirler. Bu, içerisindeki gözeneklerin ve düşük yoğunluğa sahip minerallerin neden olduğu bir özelliktir.
  • Asidik bileşimleri: Püskürük kayaçlar, genellikle asidik bileşimlere sahiptirler. Bu bileşimler, volkanik patlamalar sırasında oluşan lavların içindeki silisyum dioksit (SiO2) miktarından kaynaklanır.
  • Kristal yapıları: Püskürük kayaçlar, kristal yapıya sahip olabilirler. Bu kristal yapı, içerdiği minerallerin kristalleşme şeklinden kaynaklanır.
  • Dayanıklılıkları: Püskürük kayaçlar, diğer kayaçlara göre daha dayanıklıdırlar. Bu dayanıklılık, yüksek sıcaklık ve basınç altında kristalleşme sürecinde oluşan sertleşme ve kırılma direncinden kaynaklanır.






Bazalta benzer ancak daha fazla mafik ve minimal kuvars ve alkali feldspat içerir.








Sünger taşı, lavın soğuması sırasında içerisinde bulunan gazların uçması nedeniyle gözenekli bir yapıya sahiptir. Banyo yaparken kullandığımız topuk taşı (ponza) bu şekilde oluşmuş doğal bir taştır. 



TORTUL KAYAÇLAR

Tortul (Sedimanter) kayaçlar, herhangi bir kaya grubunun dış kuvvetlerce aşınıp, taşınıp, bir alanda birikmesiyle meydana gelirler. Bu birikimlere çökel ya da çökelti adı verilir. Daha sonraki süreçte bu çökeller bir tutucu madde ile (çimento maddesi) birbirlerine tutunur ve tortul kayaç dediğimiz kayaç grubu meydana gelir. 

Tortul kayaçlar içerisinde çoğunlukla fosil bulundurması nedeniyle gezegenimizin geçmişi hakkında bilgi edinmemizi kolaylaştırır. 

Tortul kayaçların gruplandırılması genellikle üç temele dayanır:

  • Mekanizmaya göre: Bu gruba göre tortul kayaçlar, taşınma yöntemlerine göre sınıflandırılır. Bu sınıflandırmaya göre, tortul kayaçlar su, rüzgar, buz, yer çekimi veya diğer mekanizmalar tarafından taşınmış olabilir.
  • Birikme yerine göre: Bu gruba göre tortul kayaçlar, birikme yerine göre sınıflandırılır. Örneğin, deniz, göl, nehir, çöl, buzul gibi farklı ortamlarda birikmiş kayaçlar bu gruba dahil edilebilir.
  • Mineralojik bileşime göre: Bu gruba göre tortul kayaçlar, mineralojik bileşimlerine göre sınıflandırılır. Bu sınıflandırmaya göre, kumtaşı, kiltaşı, çakıltaşı, kireçtaşı, , konglomera gibi farklı türlerde kayaçlar yer alabilir.

Tortul kayaçların gruplandırılması, kayaçların oluşum süreçlerini ve jeolojik geçmişte çevresel koşullarını anlamamız için önemlidir.



Mineralojik ve yapısal özelliklerine göre 

  • Kimyasal tortullar
  • Mekanik tortullar
  • Organik tortullar
şeklinde üç gruba ayrılır.


KİMYASAL TORTUL KAYAÇLAR


Akarsular tarafından karalar üzerinden aşındırılan materyaller (akarsuyun aşağı çığırında) akarsuyun denize veya göle döküldüğü  ya da akış hızının azaldığı alandandan itibaren biriktirilmeye başlanır. Akarsu akış hızının yavaşladığı yerden uzaklaştıkça gittikçe daha küçük boyuttaki materyaller yavaş yavaş birikir. En son eriyik haldeki kalsiyum, tuz..vb materyaller derin su ortamlarına taşınır ve buralarda birikmeye başlar. Su ile reaksiyona girip eriyip taşınıp biriken bu materyaller; kimyasal tortul kayaç grubunu meydana getirir. 

Bu grup içerisinde Kalker, Jips, Halit (Kaya tuzu), Talk yer alır.

Kimyasal tortul kayaçlar içerisinde en yaygın bulunanı kalkerdir (Kireçtaşı). Kalsiyum karbonat minerallerinden oluşur ve genellikle deniz veya göl ortamlarında yaşayan organizmaların kabuklarının veya iskeletlerini de içerir. Kalker, bir dizi belirgin özelliğiyle tanımlanır.
  • Mineral Kompozisyon: Kalkerin temel bileşeni kalsiyum karbonat (CaCO3) mineralleridir. En yaygın kalsiyum karbonat minerali kireçtaşıdır. Kalsiyum karbonat, kalkerin kimyasal yapısının ana taşıyıcısıdır ve genellikle kalkerin ana mineral bileşeni olarak bulunur.

  • Renk ve Doku: Kalkerin renk skalası genellikle beyazdan sarıya veya griye kadar değişir. Bu renk farklılıkları, içerdiği diğer mineraller ve kirliliklerden kaynaklanabilir. Kalker, genellikle ince taneli veya orta taneli bir yapıya sahiptir ve genellikle düzgün bir kırılma özelliğine sahiptir.

  • Çözünürlük: Kalker, çözünme özelliğiyle dikkat çeker. Kalsiyum karbonat mineralleri, asidik çözeltilerle temas ettiğinde kolayca çözünür. Bu nedenle, asidik yağmurların etkisiyle kalker yüzeylerinde çözünme boşlukları, oyuklar ve mağaralar oluşabilir.

  • Su Geçirgenliği: Kalker, su geçirgenliği yüksek bir kayaçtır. Çatlaklar, oyuklar veya çözünme boşlukları aracılığıyla suyun geçmesine izin verir. Bu özelliği nedeniyle yer altı su kaynaklarının depolanması ve akması için önemli bir akifer (su tutucu kaya tabakası) olarak işlev görebilir.

  • Jeolojik Oluşumlar: Kalker, çeşitli jeolojik oluşumları meydana getirebilir. Mağaralar, kalker tabakalarının erozyon ve çözünme süreçleriyle oluşan boşluklar olarak ortaya çıkar. Kalker kayalıkları ve sütunları, kalker tabakalarının erozyon ve aşınma sonucunda oluşan dik ve sivri yapıları temsil eder.

  • Kullanım Alanları: Kalker, inşaat malzemeleri, yapı taşları, mermer ve çimento üretimi gibi birçok farklı alanda kullanılır. Kalkerin dayanıklılığı, işlenebilirliği ve estetik özellikleri, yapı sektöründe yaygın olarak tercih edilmesini sağlar.

  • Kararlılık ve Dayanıklılık: Kalker genellikle orta derecede sert bir kayaçtır. Yüksek basınç ve sıcaklığa maruz kaldığında metamorfik bir dönüşüm geçirerek mermere dönüşebilir. Ancak, kalker, diğer bazaltik veya granitik kayaçlara kıyasla daha az dayanıklıdır ve erozyona karşı daha hassastır.

  • Fosil İçeriği: Kalker, fosil kaynakları açısından zengin olabilir. Deniz veya göl ortamlarında yaşayan organizmaların kalıntıları kalker tabakalarında korunabilir. Bu fosiller, jeologlar için önemli paleontolojik veriler sağlar ve geçmişteki canlı yaşam hakkında bilgi verir.

  • Tortul Oluşumlar: Kalker, genellikle tortul çökellerin birikimi ve diagenetik süreçler sonucunda oluşur. Organik kalıntıların birikmesiyle başlayan bu süreç, zamanla tabakalaşma, sıkışma ve katılaşma ile devam eder. Tortul kayaçların genel özelliklerini taşır ve çökelme ortamlarının anlaşılmasına yardımcı olur.

  • Jeolojik Önemi: Kalker, jeolojik süreçler ve geçmiş ortamlar hakkında önemli bilgiler sağlar. Kalker tabakaları, geçmiş deniz seviyeleri, iklim değişiklikleri ve çevresel koşullar hakkında ipuçları sunabilir. Ayrıca, kalkerin bulunduğu alanlarda yer altı su kaynaklarının hareketi ve dağılımı üzerinde etkisi vardır

  • Coğrafi önemi: Arazi özelliklerini jeomorfolojik açıdından etkilediği, yeraltı su varlığı, üzerinde gelişen toprak ve bitki örtüsünü belirlediği, kalkerli arazide oluşan yeraltı boşluklarının yerleşim yerlerini etkileyebildiği, çimento olarak ya da direk yapı malzemesi olarak kullanılması ...vb insan yaşamını etkilediği için coğrafya bilimi için de önemlidir.


FİZİKSEL TORTUL KAYAÇLAR


    Fiziksel tortul kayaçlar, tortul çökeltinin birleşmesi, sıkışması ve çimentolanması gibi fiziksel süreçler sonucunda oluşan kayaçlardır. Tortul çökelti, su, rüzgar veya buz gibi dış kuvvetlerce tarafından taşınıp çeşitli ortamlarda biriktirilir. Zamanla, bu birikintiler çeşitli fiziksel süreçlerle kayaç haline dönüşür.

Fiziksel tortul kayaçlar, çeşitli boyutlardaki tanelerin bir araya gelmesiyle oluşur. Bu taneler, tortul çökeltinin kaynağına ve taşıma sürecine bağlı olarak değişebilir. Örneğin, kum, kil, çakıl veya kireçtaşı taneleri içerebilirler.

Tortul çökeltinin birikimi sırasında, taneler arasındaki boşluklar azalır ve çökelin yoğunlaşması gerçekleşir. Bu yoğunlaşma, tortul kayaçların sertlik, dayanıklılık ve dayanım özelliklerini etkiler.

Fiziksel tortul kayaçlar, tortul çökeltinin kimyasal bileşimi üzerinde belirgin bir etkiye sahip olmayabilir. Özellikle, tortul çökeltinin mineralojik bileşimi değişmezken, tanelerin boyutu, şekli ve düzenliliği gibi fiziksel özellikler kayaçların tanımlanmasında önemli rol oynar.


  • Çakıl taşı, genellikle 2 mm ile 64 mm arasında değişen tane boyutlarına sahip yuvarlak veya köşeli taşlardır. Bu taşlar, genellikle nehirler, akarsular, deniz dalgaları veya buzullar gibi su veya buz hareketi tarafından taşınarak biriktirilir. Çakıl taşları, tortul çökelme ortamlarında çakıl çökelmesi olarak adlandırılan süreçle oluşur. Çakıl taşlarının oluşum süreci, kaynak alanından taşınma, biriktirme ve çimentolanma aşamalarını içerir. Taşınma aşamasında, su akışı veya dalga etkisiyle çakıl taşları taşınır ve çeşitli boyutlarda ve şekillerde yuvarlaklaşabilirler. Biriktirme aşamasında, su akışı yavaşladığında veya taşıma unsurunun enerjisi azaldığında çakıl taşları birikerek tortul çökelti oluşturur. Son olarak, çakıl taşları arasındaki boşluklar, tortul çökeltiler sıkıştıkça ve çimentolanınca dolabilir. Çakıl taşlarının bileşimi çeşitlilik gösterebilir. Genellikle kuvars, kireçtaşı, granit, bazalt ve şist gibi çeşitli mineral türlerinden oluşabilirler. Çakıl taşlarının çeşitli renklerde olması da mümkündür, bu renkler kaynak alanın mineralojik bileşimine ve çevresel koşullara bağlı olarak değişebilir.



  • Konglomera, büyük boyutta çakıl veya çakıl taşı parçalarının bir araya gelerek oluşturduğu bir kayaçtır. Bu parçalar genellikle yuvarlak veya köşeli şekillere sahip olabilir ve çeşitli büyüklüklerde olabilir.  Konglomeralar, tortul çökellerin taşınma ajanları tarafından biriktirildiği ortamlarda oluşur. Örneğin, nehirler, akarsular veya deniz sahilleri gibi enerjik taşıma ortamları konglomeraların oluşumunda rol oynayabilir. Bu ortamlarda, su akışı veya dalga etkisiyle çakıl veya çakıl taşları biriktirilir ve zamanla sıkışıp çimentolanarak konglomera oluşur. Konglomeraların özellikleri, içerdikleri çakıl veya çakıl taşlarının boyutu, şekli ve bileşimi tarafından belirlenir. Bu kayaçlar genellikle yüksek dayanıklılığa ve sertliğe sahiptirler. Parçacıklar arasındaki boşluklar, çimentolanma süreciyle dolabilir ve konglomeranın dayanıklılığını artırabilir.

  • Kum taşı (Gre), genellikle 0.0625 mm ile 2 mm arasında değişen boyutlardaki kum tanelerinden oluşur. Kum taneleri, çeşitli minerallerden (çoğunlukla kuvars) veya organik materyalden kaynaklanabilir. Kuvars, kum taşının ana bileşenidir ve kum tanelerinin sertliği ve dayanıklılığına katkıda bulunur. Kum taşı oluşumu genellikle plajlar, nehir kıyıları, akarsular veya çöl çevreleri gibi enerjik taşıma ortamlarında gerçekleşir. Bu ortamlarda, su veya rüzgar tarafından taşınan kum taneleri biriktirilir ve zamanla sıkışıp çimentolanarak kum taşı oluşur. Kum taşlarının oluşum sürecinde, kum taneleri arasındaki boşluklar genellikle çimentolanma süreciyle dolabilir ve kum taşının dayanıklılığını artırır.

  • Kil taşı, tortul çökelme ortamlarında çamur veya kil çökelmesi sonucu oluşur. Kil taşının temel bileşeni kil mineralleridir. Kil mineralleri, genellikle hidratlı alüminosilikat mineralleridir ve genellikle yassı yapılara sahiptirler. Bu mineraller, esas olarak feldispat, kuvars ve diğer minerallerin çözünerek taşındığı ve çöktüğü tortul çökelme ortamlarında oluşurlar. Kil taşının oluşumu, su içeren çamur veya kil partiküllerinin biriktirildiği ortamlarda gerçekleşir. Bu ortamlar genellikle göller, lagünler, deniz kıyıları veya sakin nehir ağızları gibi sulak veya sığ su alanlarıdır. Çamur veya kil partiküllerinin birikmesiyle tortul çökelti oluşur ve zamanla sıkışıp çimentolanarak kil taşı haline gelir. Kil taşları, genellikle ince taneli yapılara sahiptir ve kolayca parçalanabilen yumuşak bir dokuya sahiptirler. Su emme özellikleri yüksektir ve nemli ortamlarda kolayca şişebilirler. Ayrıca, kil taşları plastisite özellikleriyle de tanınır. Plastisite, kilin suyla karıştırıldığında kolayca şekil değiştirebilme yeteneğidir.

  • Breş, kırıklar boyunca hareket eden blokların birikimi sonucu meydana gelir. Breşin oluşumu genellikle çatlamış veya kırılmış kaya bloklarının yer değiştirmesiyle başlar. Bu kırıklar, tektonik hareketler, depremler veya diğer doğal süreçler tarafından oluşturulabilir. Bu kırıklar boyunca yer değiştiren bloklar, tortul çökelme ortamında biriktirilir ve zamanla sıkışarak çimentolanır, böylece breş oluşur. Breşin bileşimi, içerdiği kırık parçalarına bağlı olarak değişir. Bu parçalar, genellikle kırılmış kayaçların fragmentleri veya başka tortul kayaçların parçaları olabilir. Boyutları ve şekilleri de çeşitlilik gösterebilir. Breş içindeki kırık parçaları genellikle köşeli veya keskin kenarlı olabilir.



ORGANİK TORTUL KAYAÇLAR



Organik tortul kayaçlar, organik materyalin birikmesi ve çökelmesi sonucunda oluşan kayaçlardır. Bu organik materyal, genellikle bitki ve hayvan kalıntıları veya organik maddelerin birikmesiyle oluşur. Organik tortul kayaçlar, genellikle deniz ve göller gibi su ortamlarında oluşur.



  • Turba, bataklık alanlarda oluşan çürümüş bitki materyalinin birikmesi sonucunda meydana gelir. Turba, kısmen ayrışmış bitki artıklarının su altında birikerek yavaş yavaş çökelmesiyle oluşur. Turba, genellikle yosunlar, çayır bitkileri ve odunsu bitki kalıntıları gibi organik materyallerin birikmesiyle oluşur. Bu bitki materyali, bataklık alanlarda su altında ve oksijensiz koşullarda birikir. Bu ortamda, mikroorganizmaların etkisiyle bitki artıkları yavaş yavaş ayrışır ancak tam olarak çürümez. Turba, gevşek ve poröz bir yapıya sahiptir ve genellikle kahverengi veya siyah renkte olabilir. Suyu emme özelliği yüksektir ve nemli koşullarda şişebilir. Ayrıca, turba yakıldığında yanıcı bir özelliğe sahiptir ve enerji üretimi için kullanılabilir.

  • Linyit, organik bir tortul kayaç olan kömürün bir türüdür. Genellikle düşük karbon içeriğine sahiptir ve daha genç bir kömür çeşididir. Linyit, bitki kalıntılarının yüksek sıcaklık ve basınç altında yıllar boyunca ayrışması ve dönüşmesi sonucu oluşur.

    Linyit, kahverengi renkte ve genellikle düşük yoğunluğa sahiptir. İçerdiği organik maddelerin daha az karbona sahip olması nedeniyle enerji içeriği de diğer kömür türlerine göre daha düşüktür. Bununla birlikte, linyit hala bir enerji kaynağı olarak kullanılabilir.

    Linyit genellikle termal enerji üretiminde kullanılır. Yakıldığında ısı ve enerji üretir. Ayrıca, linyit, bazı endüstriyel işlemlerde ve yerel ısıtma sistemlerinde de kullanılabilir.


  • Taş kömürü, organik tortul bir kayaç olan kömürün bir türüdür. Diğer bir adıyla metalurjik kömür veya metalurjik-grade kömür olarak da bilinir. Taş kömürü, yüksek karbon içeriği ve düşük nem içeriği ile karakterizedir.

    Taş kömürü, bitki materyalinin yüksek basınç ve sıcaklık altında yıllar boyunca dönüşmesiyle oluşur. Bitki kalıntıları, sedimentasyon süreci sırasında toprak altında hızla gömülerek çürüme ve ayrışmaya uğrar. Bu süreçte, bitki materyali içerisindeki su ve gazlar uzaklaşırken, karbon içeriği artar.

    Taş kömürü genellikle siyah renkte ve parlak bir görünüme sahiptir. Yakıldığında yoğun bir duman, ısı ve enerji üretir. Bu özellikleri nedeniyle taş kömürü, özellikle endüstriyel ve enerji sektörlerinde yaygın olarak kullanılan bir yakıt kaynağıdır.

    Taş kömürü ayrıca çelik üretimi ve metalurjik işlemlerde de kullanılır. Yüksek karbon içeriği, çelik üretimi için gereken yüksek sıcaklıkta ve kimyasal reaksiyonlarda önemli bir rol oynar.


  • Antrasit, organik bir tortul kayaç olan kömürün en yüksek kalite ve en yüksek karbon içeriğine sahip olan türüdür. Diğer adıyla siyah elmas olarak da bilinir. Antrasit, yüksek basınç ve sıcaklık altında uzun süreli metamorfizma süreci sonucu oluşur.

    Antrasit, diğer kömür türlerine göre daha düşük nem, kükürt ve uçucu madde içeriğine sahiptir. Yüksek karbon içeriği ve düşük yanıcı maddeler içermesi nedeniyle yavaş yanar ve yoğun bir ısı üretir. Ayrıca, antrasit, diğer kömür türlerine göre daha az duman, kül ve gaz emisyonu sağlayarak daha temiz bir yakıt kaynağıdır.



METAMORFİK KAYAÇLAR



Metamorfik kayaçlar, diğer kayaç türlerinin (sedimanter, tortul veya magmatik) yüksek sıcaklık, yüksek basınç ve kimyasal reaksiyonlar altında fiziksel ve kimyasal değişime uğradığı kayaçlardır. Metamorfizma, jeolojik süreçler sonucunda kayaçların dönüşümünü sağlar.

Metamorfik kayaçlar, çeşitli kaynak kayaçların (sedimanter, tortul veya magmatik) metamorfizma süreciyle dönüşüm geçirmesiyle oluşur. Yüksek sıcaklık, genellikle 200 - 850°C arasında değişir ve derin yer kabuğu bölgelerinde veya tektonik aktiviteyle ilişkili bölgelerde meydana gelir. Yüksek basınç, bu süreci destekler ve kayaçlar üzerinde etkili olur.

Metamorfik kayaçlar, farklı derecelerde metamorfizmaya tabi tutulabilir ve bunun sonucunda çeşitli tiplere ayrılırlar. Bazaltik kayaçların metamorfizması sonucunda bazaltın dönüştüğü kayaçlara amfibolit, granitik kayaçların metamorfizması sonucunda ise granitin dönüştüğü kayaçlara gnays örnek olarak verilebilir.

Metamorfik kayaçlar, genellikle farklı mineral bileşimleri, mineral büyüklükleri ve dokularıyla karakterizedir. Buna bağlı olarak, metamorfik kayaçlar arasında farklı renkler, çizgi desenleri, bantlar veya tabakalar görülebilir. Minerallerin dönüşümü ve kristal büyümesi, metamorfik kayaçların özelliklerini belirler.

Metamorfik süreçten etkilenen bazı kayaçların dönüştüğü metomorfik kayaçlar şunlardır.

1. Şist: Genellikle ince tabakalar halinde görülür. Kil mineralleri, kuvars, mika ve feldispat içerebilir. Örneğin şist, kiltaşının metamorfizma geçirmesi sonucu oluşabilir.

2. Mermer: Kalker ve dolomit gibi tortul kayaçların sıcaklık ve basınç etkisi altında metamorfoza uğramasıyla oluşur.

3. Gnays: Granit gibi kayaçların metamorfoza uğramasıyla meydana gelir.

4. Serpantinit: Peridotit gibi ultra mafik kayaçların hidrotermal etkiler sonucunda metomorfoza uğramasıyla meydana gelir.

5. Skarn: Kontak metamorfizması (magmaya temas) sonucu meydana gelir. Kalsiyum, magnezyum, demir, alüminyum bulundurur.























 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ATMOSFERİMİZ

ATMOSFER NEDİR Yer yüzünü çepeçevre saran gaz tabakasına atmosfer denilir. Gezegenimizin atmosferi % 78 Azot (N2) - %21 Oksijen (O2) - %0.93...

POPÜLER YAYINLAR